18 Ocak 2010

Kimseye Söyleme / Tell No One

.
Bu yazı Ne Le Dis à Personne filmi hakkında detay bilgi içerir.
Fragman



GROOVE ARMADA - HANDS OF TIME


Kardeşim geçen hafta geldiğinde "izlemem gereken filmler listem"in ilk sırasına koymuştu Tell No One ı..
Çok daha önce bana aldığı ama benim gözardı ettiğim bir filmdi..
"Çok şaşıracaksın" demişti.. "Ülkemizde hiç ses getirmeyen bir filmin nasıl bu kadar iyi olduğuna hayret edeceksin. Üstelik de tam senin sevdiğin türden bir film.."
Evet hakikaten tam dediği gibi oldu..
Bu kadar iyi bir filmin Türkiye'de 2007'nin mayısında gösterime girmesine rağmen neden ses getiremediğini düşündüm..
Dramla yoğrulmuş bir suç filmi ..
Aksiyon sahnelerinin azlığına rağmen, bittiğinde sanki baştan sona aksiyon sahnesi ile dolu bir film izlemişsiniz gibi bir tat bırakıyor hafızanızda..
Ve çok iyi başlayıp berbat bir sonla biten, sonunu çok önceden çözdüğünüz pek çok "suç" filminin aksine, Kimseye Söyleme çok yavaş bir tempoyla başlayıp gittikçe hızlanan ve sizi saran bir ilerleyişten sonra inanılamayacak kadar iyi bir final sahnesi ile kapanışı yapıyor..



Birbirlerini çok sevdikleri her hallerinden belli olan çift, çocukluktan beri devam eden aşklarını evliliğin içinde de söndürmeden devam ettirmektedirler..
Bir gece kim olduğu belirsiz bir katil tarafından Margot (Marie-Josée Croze) öldürülür, Alexandre (François Cluzet) da yaralı kurtulur.
O sırada yakalanan bir seri katil, tüm kurbanlarını itiraf ettiği halde Margot yu kendisinin öldürmediğini söylese de, suç seri katilin üzerine yıkılır ve dosya kapanır.
Aradan 8 yıl geçer..
Bu süre içerisinde Alexandre, Margot yu unutamamakta ve yasını hala tutmakta, hiç bir kadınla beraber olmamaktadır..
Bir gün kimliği berlirsiz bir kişiden kendisine mail yoluyla bir video görüntüsü gelir.
Videoda 8 yıl önce ölen karısının görüntüleri vardır.
Ama Margot daha yaşlıdır yani çekimler yenidir.
Yani karısı hala yaşamaktadır ??
Ama nasıl ??
Peki o zaman karısı hala yaşıyorsa 8 yıl önceki ceset kimindir??
Ve NEDEN??


Tam o sırada Margot nun öldürüldüğü civarda 2 erkek cesedi daha bulunması sebebiyle dava yeniden açılır..
Bir yandan polisler Margot yu kocasının öldürdüğünden şüphelenip onun peşine düşerken, bir yandan da bizim Alexandre karısının hala yaşadığı umudu ile bulabildiği izleri takip etmektedir..
Ve ortaya müthiş bir kurgu ile dramın yoğunluğunu asla kaybettirmediği bir suç filmi çıkar..
Sonunu asla tahmin edemeyeceğiniz, yalanların içinden başka yalanların çıktığı, aslında burnunuzun dibinizde yaşanan ama sizin ruhunuzun duymadığı olaylar ve hayatınız..


 
İnsan düşünmeden edemiyor..
Nasıl bir kurmaca, nasıl bir düzen işliyor bizim hayatlarımızda bizim haberimiz olmadan..
Oysa hep herşeyi bildiğimizi sanmaz mıyız??
Ne de olsa bizim hayatımızdır, elbett biliyoruzdur herşeyi..
Oysa her zaman bizim bildiğimiz gibi değildir gerçek..
Oysa her zaman gördüğümüz gibi değildir olaylar..
Aynanın ardında başka gerçekler vardır, ama işte aklımıza gelmek aynayı kırmak, o gerçeklere ulaşabilmek için..
Burnumuzun dibindedir hakikaten herşey ..
Ama ayna vardır aramızda sırlı tabaka ile..



Harlan Coben'in 2001'de yayımlanan ve 27 dilde 6 milyon kopyası basılan Tell No One adlı romanından, hem başarılı bir aktör hem de yönetmen olan Guillaume Canet tarafından epey değişiklik yapılarak sinemaya uyarlanmış bir film Ne Le Dis à Personne..
Fransada Kasım 2006 da vizyona girmiş ve senenin en çok izlenen 5 Fransız filmi arasına yerleşmiş.
Cesar ödüllerine 9 dalda aday olmuş ve 4 ünü almış: En iyi yönetmen, En iyi kurgu, En iyi müzik, En iyi erkek oyuncu..
En iyi müzik ödülü demişken evet filmin müzikleri gerçekten de harika..
Soundtrackinden bir şarkıyı seçtim ben de yazı için..
Hiç zaman kaybetmeden filmi izleyin diyorum.
Kesinlikle beğeneceksiniz.
.
.

15 yorum:

Çocuk dedi ki...

Kötü bir film tavsiye etmediğin için en kısa zamanda izlemek istediklerim arasında olsun bu da =)

banu dedi ki...

Anlatırken bile nasıl heyecanlandığını biliyorum ve acayip merak ediyorum (kesin hatırlatıcam sana :))
Bu arada recep ivedik gibi bi filmin zirve yaptığı ülkemde böle filmlerin tutmamasına şaşırmamak lazım.

Biraz dedi ki...

ben bu filmi gecen sene seyretmistim, buralarda bagimsiz sinema filmlerini gosteren bir salonda.
Arabada giderken bir gun radyo da(NPR) bu filmden bahsedildi, hic reklami yapilmayan ama bu kadar cok kulaktan kulaga yayilan baska bir film daha yok diyordu sunucu, syredin pisman olmayacaksiniz.
Seyrettim ve unutamadim. Harika bir film kesinlikle. Burada da hic duyurusu yapilmadi bu filmin ama salona girdigimde icerisi pek bir doluydu.

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

Soundtracklerini bulması baya zor bunuda not düşmek lazım :))) Bide ilk fırsatta izlemek tabiki...

beenmaya dedi ki...

başka bir aşk hikayesi de son dönemlerde seyredip de neden ses getirmedi acaba bu film dediğim filmlerden biri oldu benim için. bu film de kesinlikle seyredilmeli listemin başlarında yer alıyor senin yazından sonra bilesin :))

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Çok ilgimi çekti benimde.en kısa zamanda bulurum umarım dvd sini.

erdem aksoylu dedi ki...

hemen bulup seyredeyim :)

Biraz dedi ki...

14 agustos 2008de bu film hakkinda milliyet bloga yazmisim ilgilenirseniz buradan da okuyabilirsiniz
http://blog.milliyet.com.tr/Mutlaka_seyredin_bu_filmi_/Blog/?BlogNo=125787

Leylək Xəlifə dedi ki...

çok ilginç geldi. ben önce kitabını okuyup sonra filmi izleyeceğim :) teşekkürler Fatoş :)

Vladimir dedi ki...

Sana göndermek için kenara ayırdıklarımdan biri bu filmdi, son saniyede değiştirmiştim. İzlediğine sevindim. Guillaume Canet iyi bir oyuncu, "Cesaretin Var mı Aşka?" ile bizde de tanınır oldu, bir çok iyi filmdenki oyunculuk performansından sonra bu filmde yönetmen olarak izlemek şaşırtıcı bir sürprizdi. Filmde mincik bir rolü de var üstelik.

Ben sana aynı isimli bir başka fransız filmi var bulursan onu izlemeni öneriyorum ayrıca. bu film kulakları çok ağır işiten sesleri gürültü seviyesine çıkınca duyabilen konuşmaları cihaz olmadan duyamayan bir kız ile ilgili. Çok iyi dudak okuduğunu bilen kötü niyetli bir adam onun bu yeteneğini kendi planlarına dahil etmek ister... O da başına gelenleri kimseye söyleyemez..

Adsız dedi ki...

sanırım yukarılarda bir arkadaş söylemiş tavsiyelerin isabetli diye. doğru demiş bende de boşun yok :)
yazıyı okur okumaz izledim. iyi ki izledim diyorum şimdi.
aloha
t.

Papaz Her Zaman Pilav Yemez dedi ki...

filmi izlenecekler listesine aldım,
bu arada izlemediysen eğer ben de sana 'amores perros' paramparça aşklar,köpekler filmini tavsiye ederim. sevgiyle kal..

epoch dedi ki...

filmi hemen bulup izledim. çok zihin açıcı geldi bana.
bu tür filmlerin devamını bekliyoruz...

murat g dedi ki...

filmi bu gece seyretme firsatim oldu, uykusuz kalmaya degecek bir film.
izletti kendini ama hikayede bosluklar oldugunu da söylemek gerekiyor.
keşke cocukluk aşkı ölümsüzdür işlerine girmeselerdi, biz sonradan aşık olanlara da inaniyoruz :))

filmi seyrettikten sonra böyle entrikali, sonu sürprizli başka bir fransiz filmi geldi aklima, una pura formalita.

yillar önce televizyonda seyretmistim.
türkiye de sadece bilgi üniversitesinin kütüphanesinde var.
internetten de indiremedim o kadar ugrasmama ragmen.
bu da bilgi üniversitesi kütüphanesi linki:
http://library.bilgi.edu.tr/search~S5?/tpure+formality/tpure+formality/-3%2C0%2C0%2CB/frameset&FF=tpura+formalita&1%2C1%2C/indexsort=-

hazir istanbulda iken bir sekilde ulasabilirsin belki. kardeşin belki biliyordur ve bir kopyasi vardir onda.

iyi tatiller iyi dinlenmeler sana.

Emre dedi ki...

soundtrack albüm olarak bulamadım ama şarkıları tek tek topladım. zaten toplam 4 adet. gerçekten çok güzel parçalar. filmi izledim, özellikle sonunu çok beğendim, böyle bir filme göre çok gerilimsiz geçmesi hoşuma gitmedi sadece.