31 Ocak 2008

7.oda nın 2007 EN leri..


Bir blogda görmüştüm.. hangisi hatırlayamıyorum şu anda.. ama çok özenmiştim :)
2007 yılı kapanış yazımı da yazdığım için değiştirmek de olmazdı :)
ben de daha sonra yazmak üzere ertelemiştim kafamda..

2007 yılının Bence En leri.. hemen aklıma gelenleri sıralıyorum şimdi.. (ileride aklıma başka en ler de gelirse ilave ederim walla:)

7.oda nın 2007 En leri:

En İyi Kitabı: Sakın Kımıldama (bu kitap 2007 yılı basımı bir kitap değil ama ben kendisiyle 2007 yılının sıcaklarında tanıştım.. sadece 2007 yılımın değil Hayatımın Kitabı olmuştu)

En İyi Filmi: Benim için tartışmasız Koku: Bir Katilin Hikayesi.. (Koku saplantımın bunda etkisi yoksayılamaz tabiî ki)

En İyi Şarkısı: Nina Hagen den Seeman.. (kuşkusuz bu da eski bir şarkı ama ben bu şarkıyla da 2007 yılında tanışıp ilk dinleyişte vuruldum.. uzun zaman tek şarkı olarak dinledim, her dinleyişimde nefesim kesilerek.. hala bıkmadım :)

En İyi Albüm: Marilyn Manson – Eat Me, Drink Me (Bu albüme ve şarkılarına hiç girmeyelim, yine coşabilirim :) ve tabiki Rammstein ın yeni albüm çıkarmadığını hatırlatırım :)

En Harika Hediye: Rammstein ın Fransa, İngiltere, Japonya ve Rusya konserlerinin olduğu 1 adet DVD, 16 şarkıdan oluşan Völkerball Albümü (live) ve 1 adet de Bonus DVD den oluşan muhteşem 12 li kapaklı bir DVD seti ve Ohne Dich in dev Kupası!!! Evet evet 2007 yılı içerisinde aldığım ve beni en mutlu eden hediye buydu :) sevgili Murat'a buradan bir kez daha teşekkür ediyorum :)
ve bu arada sanırım 2007 yılı, hayatım boyunca en çok hediye aldığım yıldı.. tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum..

En Harika Paketçi: Öykü hanımın da benim de en merakla beklediğimiz ve içinden her zaman tahmin edilmez şeylerin çıktığı, sonra da öyküyle "benim olacak" kavgası yapmamıza sebep olan paketlerin sahibi sevgili Cihan.. itinayla hazırladığın ve sürprizlerle doldurduğun paketlerin için kocaman teşekkürler..

En Renk: Kırmızıııı.. evet 2007 yılına damgasını vuran renk benim için kırmızıydı.. ve özellikle kıyafet olarak aldığımın hemen her şey kırmızının tonlarıydı.. çoraptan paltoya, bodyden elbiseye.. ojeden ruja :) önceki yıllarda ise kırmızı hiçbir şey almamışım neredeyse.. gardırobum biraz kızardı anlayacağınız :)

En Fotoğraf: 2007 yılında 10 bine yaklaşan sayıda fotoğraf çektim ve seçmek çok zor bana göre.. ve tabiî ki benim en sevdiklerim Öykü hanımın model olduğu fotoğraflar..
diğer kategoride ise sanırım benim şu ünlü koltuk fotoğrafım :)

En İçecek : Alkolsüz kategoride kesinlikle açık ara farkla Beyaz Çukulatalı Mocha.. Alkolde yine Vodka..

En Yiyecek: Favorim ve İlk Tercihim her zaman Deniz Ürünleri.. ama bu yıl ilk kez hayatımda Tantuni diye bişeyle tanıştım.. ve çok sevdim yahu.. sevgili Orhan'a teşekkür ediyorum beni tantuni ve diğer bilmediğim tatlarla tanıştırdığı için..

En Kadın Kokusu: Hala değişmedi ve kesinlikle bundan sonra da değişeceğini sanmıyorum.. ADDICT… 4-ever Dior Addict..

En Erkek Kokusu: 212… ilk kez duydum bu kokuyu da.. o nasıl güzel bir koku yahu öyle :) kışkırtıcı yani :)
Ve katalogdan koklayıp beğendiğim, ten üzerinde hiç koklamadığım NOIR de aklımı başımdan aldı gibi bir şey hani..

En Yapmak İsteyip Yapamadığım Şey: Photoshop Öğrenmek !!

En Kötü Olay: Hırsızlık.. evet 2007 nin eylül ayında yaşadığım hırsızlık olayı..

En Şaşırtan Olay: Blackregret hadisesi..

En Mutlu Olduğum Anlar: Kardeşimin yüksek lisansını tamamlayıp doktora ya başlaması, Canon 400d gibi harika bir makineye sahip olmak, Marilyn Manson konseri, Annemle Babamın daima yanımda olacaklarını hissetmem, Fotoğraf gezilerim, 30-31 Ağustos, ve bir sürü şahane arkadaşımla paylaştığım bisürü güzel şeyler..

2007 En Eni: Boşanıp, kızımla birlikte yepyeni bir hayata başlamak..
huzurla, mutlulukla, coşkuyla, tutkuyla.. bu benim hayatım :)

(FIREWATER - THIS IS MY LIFE)

14 yorum:

Adsız dedi ki...

henüz silinmemişken aklımdan geçen seneye ait acı, tatlı tırmık izlerini senle paylaşayım.

ilk defa geçen yaz seyretme şansı bulduğum "kaynak" (http://www.imdb.com/find?s=all&q=fountain) beni oldukça etkiledi. bir çoklarını uyutsa da:) sonra "pan'ın labirenti'de" oldukça güzeldi. "koku" güzel bir filmdi ama senin kadar etkilenmedim. ne de olsa sen daha tutkulu birisin:)

sonra geçen sene okuyup etkilendiğim yazarlar ve kitaplarına gelince. Nerden nasıl bulaştığımı hatırlamıyorum ama "sylvia plath" okudum. ve aynı zamanda şiirlerinin çevirisini yapan başka bir şair "nilgÜn marmara" ile devam etti bu bunalım dönemi. onların sonunu düşünüp kendime pay çıkarmak istedim ama atamadım kendimi denize, dünya güzel..
okur; yazara ve çevirmene ihanet etti, onlar gibi intihar etmedi:)

geçen sene tanıştığım ve alıştığım yeni bir dergi "gezgin kültür" güzel fotoğraflar ve bunaltmayan gezi notları ile bağımlılık yarattı. tavsiye olunur..

Çok ama Çok müzik dinlendi ve dinlenecek.. fakat geçen her sene gösteriyor ki hiçbir müzik rammstein ve portisheadin yerini almayacak bende.. bir tutku yada saplantı hali diyebilirsin..

oldukça yoğun iş temposunda geçen 2007 fazlasıyla değişimlerime gebe kaldı. artık bu yıl için yeni kararlar vermeyi düşünmüyorum en azından. henüz ocak ayındayız ama bu yılı da kayıp yıl ilan ediyorum. ( yarın yeni bir karar verebilirim:))

sonra 2007 fatoş yılı olarak geçti benim için..
fatoş uykucu onu öğrendim ve aksini görene kadar da bu böyle bilinecek tarafımdan..
kahvaltı sözlerini de yerine getirmemiştir.. ve asıl büyük kabahati benle kahve bile içmemiştir.. bu tarafımdan affedilemez bir suçtur..
ama yılı kapatmadan beni arayan ve aramakla kalmayıp çok güzel hediyeler gönderen güzel bir insan... Hediye gönderdiğin için demiyorum bunu:)

Seni seviyorum... teşekkürler

Dali dedi ki...

bu en fikri hoşuma gitti, ben de yapayım böyle bişey diye bir hevesle girdim kendi bloguma, sonra ne kadar sıradan bir yıl geçirdiğimin farkına vardım. yazacak bişey bulamadım 2007 yılına dair, "en" kategorisine girecek ne yeni bir şarkı, ne yeni bir film, ne de hayatımla ilgili yeni bir şey.. hep eskilerden takılmışım meğer yıl boyunca. çok fena. bu vesileyle ben de 2007 yılını en ot yıl ilan edeyim izninle, kendi adıma :)

Dali dedi ki...

bu arada senin gibi bir Rammstein fanatiğinin en iyi şarkı olarak Seeman'ın Rammstein versiyonu yerine Nina Hagen versiyonunu seçmesi de ayrı bir ilginçlik :)

Nakhar dedi ki...

photoshop için internette ücretsiz kısa kısa dersler var yazılı ve şema şeklinde çok işe yarıyorlar kesinlikle ve photoshop dergisini de unutmayayım ben onlardan öğrenip okulda pekiştirdim... :) hadi kolay gelsin :D cimcimeyi öptüm :)

7.oda dedi ki...

sevgili Murat; sylvia plat hiç okumadım ama The hours u izledikten sonra çok merak etmiştim. ihanet eden bir okur olmak da iyidir ayrıca :) rammstein tutkusunun ne demek olduğunu çok çok iyi bilirim. ne zaman yeni album çıkaracaklar diye de çatlamak üzereyim zaten.. kaynak filmini bulup izleyeceğim not ettim. portishead i sevemeye başladım :) hadi yeni şarkılarını gönder artık.. gezgin kültürü de okuyacağım merak ettim.
ya evet uykucu demek de haklısın bana ama ama ama :)
sen dön hele bi maraştan bol bol kahve içeceğiz seninle hiç merak etme :)

7.oda dedi ki...

sevgili Dali; neyseki ot yılın bitmiş.. 2008 in farklı olmasını diliyorum. ve hatta bunun için itinayla film kitap müzik gönderilir tarafımdan :)adres göndermen yeterli mailime :)

seeman ın nina hagen versiyonuyla 2007 yılında tanıştım. ve gerçekten 2007 yılında tanıştığım pek çok içime işleyen şarkılar olsa da (marilyn manson, dolores o'riordan albümleri vs..) bu şarkının bana neler ettiğini anlatmak zor.. nina hagen in başka hiç bir şarkısını sevemesem de seeman i sence de müthiş söylemiyor mu ?? bak gene canım çekti hemen açıyorum şarkıyı.. yüksek sesle ve karanlıkta dinlemeni şiddetle tavsiye ediyorum :)
rammstein ın seeman i valla nina kadar etkileyici değil yahu itiraf etmem lazım..
yine de 2007 en leri arasında rammstein yer alamasa da (kendilerinde 2007 de tanıştığım şarkı ve album olmadığından konser vermeye gelmediklerinden buraya) last fm profilime bakarsan en çok dinlenen gruba :) sanırım yeterli olacaktır.. onlar benim tüm yıllarımın EN i yahu :)

7.oda dedi ki...

sevgili Nakhar; sen benim ne kadar teknoloji özürlü olduğumu hatta bi de üstüne internet özürlü olduğumu bilmiyorsun sanırım :) öncelikle şu işin mantığını katman olayını bile kavrayamadım ki ben daha neler yapılabileceğini öğreneyim.. :)
yok yok bana bi arkadaşın oturup uygulamalı olarak anlatması lazım, ancak o zaman kavrayacağım ben bu işi :)
cimcimeyi okuyorsundur zaten ama karne aldı küçükhanım:)

Adsız dedi ki...

sahiden çok merak ettim: virgina woolf'un hayatını anlatan the hours hangi münasebetle size sylvia plath'ı çağrıştırdı?

7.oda dedi ki...

sevgili isimsiz; o da intihar etmişti ya virgina gibi.. o sebeple intihar eden 2 büyük kadın olarak aklıma direkt gelmişti..

gaykedi dedi ki...

himm ciddi bir koku takıntısı var, o zaman eğer sana ulaşmadıysa "şu konuda" sizi sobeleyip kaçayım ben :)

Rıdvan Elitez dedi ki...

ya fatoshop ablaa yaa.. :D uzun zaman olmuş baya bi kopmuşum hem internetten hem bloglardan . yazılarını okudum şöyle bi enlerine gelipde photoshop kısmını görünce bi yorum yazıp hatırlatmak istedim kendimi nedense :D grşrz en kısa zamanda...

7.oda dedi ki...

sevgili Gaykedi sanırım en zor ebeleme sobeleme konusu bu :) uzun bir süre düşüneceğimden emin olun :)

sevgili Rıdwan; evet gördüğün gibi ben hala fotoşop öğrenemedim (neden acaba) birilerinin sözünü yerine getirmesini mi bekliyorum en sanki :) döndün mü bursaya?

nox dedi ki...

Photoshop öğrenemek o kadar zor değil,muhtemelen öğrenmişsindir...

Adsız dedi ki...

So..... where is toilet? Hehe))) Joke, relax ;)
Hope for answer